Bu Blogda Ara

8 Aralık 2015 Salı

GÖKKUŞAĞININ HİKAYESİYLE MERHABALAR ...

GÖKKUŞAĞININ HİKAYESİ...



Orijinal görseli göster

Dünyanın bütün renkleri bir gün bir araya toplanmışlar ve hangi rengin en önemli en özel olduğunu tartışmaya başlamışlar:

YEŞİL demiş ki: "Elbette en önemli renk benim.. Ben hayatın ve umudun rengiyim.. Çimenler, ağaçlar, yapraklar için seçilmişim.. şöyle bir yeryüzüne bakın, her taraf benim rengimle kaplı..."

MAVİ hemen atılmış: "Sen sadece yeryüzünün rengisin.. Ya ben? Ben hem gökyüzünün hem denizin rengiyim. Gökyüzünün mavisi insanlara huzur verir, ve huzur olmadan siz hiçbir ise yaramazsınız."

SARI söz almış: "Siz dalga mı geçiyorsunuz? Ben bu dünyaya sıcaklık veren rengim. Güneşin rengiyim. Ben olmazsam soğuktan donarsınız hepiniz."

TURUNCU onun sözünü kesmiş: "Ya ben?? Ben sağlık ve direncin rengiyim.İnsan yaşamı için gerekli vitaminler hep benim rengimde bulunur.. Portakalı, havucu düşünün.. ben pek ortalarda görünen bir renk olmayabilirim ama güneş doğarken ve batarken gökyüzüne o güzel rengi veren de benim unutmayın"

KIRMIZI daha fazla dayanamamış: "Ben hepinizden üstünüm!!! Ben kan rengiyim!! Kan olmadan hayat olur mu!! Ben tehlike ve cesaretin rengiyim!!! Savaşın ve ateşin rengiyim!! Aşkın ve tutkunun rengiyim!!! Bensiz bu dünya bomboş olurdu!!!"

MOR ayağa kalkmış: "Hepinizden üstün benim.. Ben asalet ve gücün rengiyim. Bütün krallar, liderler beni seçmişlerdir.. Ben otorite ve bilgeliğin rengiyim, insanlar beni sorgulamaz..dinler ve itaat ederler"

ve bütün renkler hep bir ağızdan kavgaya tutuşmuşlar... her biri diğerini itip kakıyor "en büyük benim" diyormuş... derken.. bir anda şimşekler çakmış, ve yağmur damlacıkları gökten düşmeye başlamış... bütün renkler neye uğradıklarını şaşırmış, korkuyla birbirlerine sarılmışlar.. ve YAGMUR'un sesi duyulmuş...
"Sizi aptal renkler..bu kavganızın anlamı ne, bu üstünlük çabanız neden? Siz bilmiyor musunuz ki her biriniz farklı bir görev için yaratıldınız, birbirinizden farklısınız ve her biriniz kendinize özelsiniz... şimdi el ele tutuşun ve bana gelin"
Renkler bunun üzerine kendilerinden çok utanmışlar.. elele tutuşup birlikte gökyüzüne havalanmışlar ve bir yay şeklini almışlar.. Yağmur onlara "bundan böyle..."demiş.." her yağmur yağdığında siz birleşip bir renk cümbüşü halinde gökyüzünden yeryüzüne uzanacaksınız, ve insanlar sizi gördükçe huzur duyacaklar, güç bulacaklar.. insanlara yarınlar için umut olacaksınız..... gökyüzünü bir kuşak gibi saracaksınız ve size GÖKKUŞAĞI diyecekler.. anlaştık mı?"Biz de gökkuşağındaki o renkler gibi birbirimizden farklıyız, ve hepimiz özeliz.. bunu bilerek etrafımızla uyum içinde yaşamalıyız.
Bu yüzden ne zaman dünyamız yağmurla yıkansa, ardından gökyüzünde GÖKKUSAĞI belirir...


Güzel bir hikayeyle başlamak istedim... Herkese selamlar!!!
Hayat da böyle değil midir?  Görmesini bilen için gökkuşağı gibi rengarenk. 
Paris'te, minicik bir dairede, sabah saat 8.30 civarı yazıyorum bu yazıyı. Neden buradayım şimdilik kısaca not düşüyorum. Ben bir anneyim :) Kızım burada üniversite eğitimi için bulunuyor. Ben de onu ziyarete gelmiştim. On günlüğüne geldim ama bir türlü dönemedim :) Bir ara detayları anlatırım size.
Hayatı, insanları, yaşamayı ve gülmeyi seven biri olarak, beni mutlu eden sevdiğim şeyleri paylaşmak istedim ve işte buradayım.
Zamanla çeşitlenecek, renklenecek, gülümsetecek  bir blog olması isteğiyle başlıyorum. Eşlik ederseniz çok mutlu olacağım.  
Sevgiyle...




Keyif almak gerekmez mi hayattan?  Yaşamak, gülmek doyasıya. Olduğu gibi kabullenmekgünün tadını çıkarmak, yargılamadan, kızmadan, içinden geldiği gibi yaşamak...









1 yorum:

  1. Canım,harikasın..seni tanıdığım için çok mutluyum,blogunun da senin gibi renkli olacağından eminim,okuduklarımı çok sevdim çünkü aynı kendin gibisin..hoşgeldin ve teşekkürler..

    YanıtlaSil