Bu Blogda Ara

4 Şubat 2016 Perşembe

BİR YARDIMLAŞMA ÇAĞRISI 'ASKIDA EKMEK'

                                                                                   


Bu ifade gerçekten bir yardımlaşma çağrısıdır. 
Yoksulluk her devirde her dönemde olmuştur. Ama açlık ve sefalet bir insanlık ayıbıdır. Türkler daha islamiyet döneminden çok önceleri, yoksulları doyurmuş, giydirmiş, misafir etmişler.   Türklüğün sosyal adalet anlayışının islami prensiplere uygunluk göstermesi ve kolayca uygulamaya konulması, İslamiyeti kabul etmelerinin en önemli etkenlerindendir. (Tabii ki günümüzün müslümanım diye gezen, dinimizi her konuya alet eden kişilerinden bahsetmiyorum )
Osmanlılar zamanında ramazan günlerinde, tebdili kıyafetle gezen varlıklı kişiler, gelişigüzel bir bakkala girer, veresiye defterini çıkarmalarını isterlermiş. Defterin sayfalarından öylesine seçilmiş bazılarındaki borçları toplatır, bu borçları silin der, bakkala öder ve kimliklerini açıklamadan allah kabul etsin diyerek giderlermiş. Borcu ödenen ödeyenin kim olduğunu, ödeyen de ödediği borcun kimin olduğunu bilmezmiş. İnsanımız o zamanlar, sağ eliyle verdiğini sol elinden bile gizler, yaptıkları iyilikleri de unutur giderlermiş. 
Epeydir takip ediyorum İtalya'da Fransa'da askıda kahve uygulamaları yapılıyor diye internette haberler dolaşıyor. Aslında asıl bu güzellikler bizlere has, bizim atalarımızdan geliyor ama nedense avrupalılara mal ediliyor.
Geçenlerde İstanbul'da bir belediyenin askıda kıyafet uygulaması başlattığını gördüm. Nasıl güzel hareketler bunlar, aslında geç kalınmış, ama yine de yapılmaya başlanmış olması bile insanı ümitlendiriyor. Keşke bütün illerimizde gerçekleştirebilsek, bu soğuklarda sokaklarda yaşayan insanımıza bir parça faydamız dokunabilse. Bu insanlık ayıbına hiç değilse böyle birkaç dokunuşla el atabilsek. 
Kadın derneklerini takip ediyorum bir de bir süredir. Gazetelerde, internette haberlerde, sözde yardım amaçlı toplantılar yapmaktalar. Ama gördüğüm, derneklerin düzenledikleri, kahvaltılar, çaylar, piknikler, turlar, eğlenceler. Anlatılan, gezilen görülen yerler, yenilen yemekler, paylaşılan fotoğraflar.  Bakıyorum, acaba bu yemeklerde fakir insanlar mı doyuruluyor, gezilerde çocuklar mı gezdiriliyor? Yok !!! Gezenler dernek üyeleri, yanlarında onlara eşlik edenler de davet edilen eş dost (sözde yardım amaçlı). Bu tür faaliyetler için bir derneğe ihtiyacı olmayan zaten gezip tozabilen bir sürü insan. Turlar zaten dernekler dışında da düzenlenebiliyor. O zaman o turları, yemekleri düzenlemek, yiyip içmek yerine, ihtiyacı olanları doyursalar, çocukları gezdirseler, sevindirseler... kalan 3 kuruş parayla ne yapılabiliyorsa artık, onun yerine gerçekten yardım amaçlı paralar toplansa, gidemeyen gezse, yiyemeyen yese olmaz mı? Dernek amacı da saptırılmış bence çoktan. Herkes kendi keyfinin derdine düşmüş. 
Yardımlaşma ve mazlumu koruma hususunda Peygamberimiz buyurmuştur ki; “Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu tehlikede yalnız bırakmaz. Kim kardeşinin ihtiyacını görürse Allah da onun ihtiyacını görür. Kim bir Müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa Allah da o sebeple onu kıyamet gününün sıkıntısından kurtarır. Kim bir Müslümanın ayıplarını örterse Allah da kıyamet günü onun ayıplarını örter.” (Buharî, Mezalim, 3; Müslim, Birr, 58.) 

Askıdaki herşeyin çok, muhtaçlığın yok olması dileğimle.....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder