Kızımın Paris'te okuduğundan daha önce bahsetmiştim. Geçen yıl aynı evi paylaştığı İspanyol arkadaşı Maria misafirimizdi.
Biz misafir çok severiz. Zaten Türk toplumunun özelliğidir misafirperverlik. Ama günümüzde o toplumdan çok fazla kaldığı söylenemez açıkçası. Nerede o eski güzellikler, sohbetler, birlikte paylaşılan güzelim sofralar, elbirliği ile yapılan şahane yemekler, cıvıldayan çocuklar, çınlayan kahkahalar....
Bakıyorum da herkes hayatının derdine düşmüş artık. Geçim derdi herşeyin önüne geçmiş bir kesimde. Diğer kesim de kendi lüksünü kendi yaşamayı tercih etmiş, çevresinde yaşananlardan bihaber hayatını tüm hızıyla devam ettiriyor. Nereye gidiyoruz toplum olarak, neyi kimi örnek alıyoruz kendimize, ne kadar soyutlaştırdık hayatımızı , bir cevap bulmak çok zor bunlara....
Neyse biz günlerimizi misafirimizi mutlu etmek için gezerek, lezzetlerimizden tattırarak geçirdik. Ege güzel yer. Deniz güzel. Ama hava çok sıcak ☺️. Efes harabeleriyle başladık,
Üzüldüğüm nokta şu ki, tarihimize sahip çıkabilmeyi hiçbir zaman becerememişiz. Koruyamadığımız gibi bir de rant kapısı haline gelmek üzere tarihi yerlerimiz. Dünyanın hiçbir yerinde duyulmamıştır eminim. Yemek organizasyonları düzenlemek için başka alanlarımız, mekanlarımız kalmamış mı anlayamadım açıkçası. Söylenecek çok şey var, isyan edilesi o kadar çok olay yaşıyoruz ki artık, nasıl göz yumuluyor, görmezden geliniyor, kılıf uydurulmaya çalışılıyor herşeye, inanın benim aklım mantığım almıyor...
<script async src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script> <script> (adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({ google_ad_client: "ca-pub-6185428750872874", enable_page_level_ads: true }); </script>
<script async src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script> <script> (adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({ google_ad_client: "ca-pub-6185428750872874", enable_page_level_ads: true }); </script>
Neyse bir başka günümüze, misafirimizi Karşıyaka bostanlıdaki meşhur çarşamba pazarına götürerek başladık. Pazar gezmesini sıcak hava yüzünden erken saatlere denk getirmeye çalıştık. Daha sonra tarihi asansöre gittik.
Bilenler vardır mutlaka ama kısaca bahsetmek istiyorum asansörün geçmişinden.
1907 yılında yapılmış tarihi asansör. Daha öncesinde o zamanlardaki isimleriyle sahil yolu ve Halil Rıfat Paşa semtleri şehrin fiziksel özellikleri gereği ayrıymış. İki semt arasındaki ulaşımı sağlayabilmek için 155 basamak merdiven yapılmış. Karataş merdivenleri denmiş. Binbir çeşit kültürü içerisinde barındıran şehirde yaşayan musevi bir ailenin büyük oğlu bir gün merdivenlerden düşmüş. Devidas merdivenleri diye bilinmesinin sebebi de bu olmuş. Merdivenlerin alt ucunda yaşayan, Nesim Levi asansör yaptırmaya karar verir ve bir proje hazırlar. 1907 yılında biter inşaat ve iki semt artık kolaylıkla gidilip gelinebilirdi duruma gelir.
Asansör kullanımından alınan gelir de bölgedeki musevi hastanesi için kullanılmaya devam eder.
Bir süre kapalı kalır. 1985 ve 1993 restorasyonları ve Dario Moreno sokağı takviyesiyle bugünkü halini alan İzmir Tarihi Asansör günümüzde hem işlevini korumakta, hem de seyir terası özelliğiyle dikkat çekmektedir. İzmir'e gelip de hem böylesi ilginç bir yapıyı görmek, hem de İzmir'in güzelim manzarasını buradan seyretmek gerçekten büyük bir keyif.
Neyse şimdilik bu kadar, hem gezdirdik, bahaneyle biz de gezdik, ama ne yalan söyleyeyim iyi yorulduk...
Tekrar görüşeceğiz....
Sevgiyle kalın......
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder